Anal Fissür (Makat Yırtıkları) Tedavisi
Çoğu defa kabızlık, bazen ishal ve zor doğumlardan sonra makatın hemen girişinde bulunan derinin yırtılmasıyla ortaya çıkan ağrılı yaralardır.
Şikayetleri:
1. Çok şiddetli makatta ağrı ve yanmalar.
2. Tuvalet korkusu ve yemek yeme korkusu.
3. Tuvalet sonu değişik şiddette ve sürede makat ağrıları
4. Yemek fobisine bağlı zayıflamalar görülmektedir.
Anal fissürler, anakütan derinin çizgisel yırtıklarıdır. Bu genellikle şiddetli kabızlıklarda, tenezimle birlikte olan ishallerde ve zor doğumlardan sonra olmaktadır. Doğum sonu gelişen anal fissürler genellikle dizdirsek pozisyonunda saat 6 hizasında görülürken, diğer fissürlerin hemen hemen hepsi saat 12 hizasında görülmektedir. Hastaların şikayetleri yoğun olarak ataklar halinde görülür. Bunlar yılda 2-3 kez 10-15 gün arasında sürebilen rektal ağrı, yemek yemekten korkma gibi şikayetlerdir. Atak döneminin ardından hasta kısmen rahatlar. Ama makat bölgesinde hafifte olsa, bir ağrı ve rahatsızlık hep hissedilir. Hastalarımız ağrılarını değişik şekillerde ifade edebilmektedirler. Burkulma, zonklama, camla kesiyor gibi ifadeler kullanılabilir.
Opr. Dr. Taner Bayramoğlu - Kronik Anal Fissür Ameliyatı Videolarını İzlemek İçin Buraya Tıklayınız
Kronik anal fissürlerde 3'lü bir yapı görürüz; fissürün distalinde dışarıda sarkan bir çıkıntı ki buna HABERCİ PİLİ denir. Bazen yanlış olarak DIŞ HEMOROİD olarak adlandırılabilir. Bunun derinin lenfatik drenajının bozulmasına bağlı olarak oluştuğu düşünülmektedir. Aynı şekilde fissürün proksimalinde anal papillarında hipertrofiye uğradığını görürüz. ANAL FİSSÜR+HİPOTROFİK PAPİLLA+HABERCİ üçlü bir yapı oluşturur. İşte bu KRONİK ANAL FİSSUR dediğimiz yapıdır. Bu hastalarda eş zamanlı olarak Internal ve eksternal hemoroidler olabilmektedir. Perianal fistüller, inkomplet fistüller, submuköz fistüller olabilmektedir. Biz kliniğimizde hastadaki tüm problemleri lokal anestezi altında ve eş zamanlı olarak çözmekteyiz. Kronik Anal fissürün altın standart tedavisi Lateral internal sfinkterotomidir. Bu işlem esnasında eksternal sfinkter kasına zarar vermezseniz kusursuz sonuç alırsınız ve hasta dramatik olarak ilk tuvalette iyileştiğini itiraf eder. Bu işlemin nüksü yoktur. Bu hasta ömür boyu anal fissür ağrısı çekmeyecektir. Ayrıca bu işlemin neticesiz kalması da söz konusu değildir. Eğer operasyondan sonra anal fissür şikayetleri değişmemiş ise operasyon yanlış yapılmış demektir. Bu hastalara REOPERASYON yapılması gerekir. Anal fissürle beraber hastada eş zamanlı diğer problemlerde varsa onlara da müdahale edilmelidir. Ülkemizde anal fissür çok sık gördüğümüz bir rahatsızlıktır. Doğum yapan hanımların çok büyük bir kısmında, doğum yaptığı yıldan bize geldiği tarihe kadar çektiği anal fissür şikayetleri vardır. Bu rahatsızlığı en uzun yaşayan hastamız, 15 yaşında doğumdan sonra anal fissüru olup 75 yaşında ameliyat ettiğimiz hastamızdı. Maalesef birçok hasta ameliyat sonu geliştiği söylenen inkontinans korkusuyla hekime gelmemektedir. Hekime gelen hastaların yine büyük bir kısmı da başarısızlık ve inkontinans korkusuyla konservatif tedavilere itilmektedir. Kronik Anal fissürün konservatif tedavilerle iyileşmesi mümkün değildir. Bu hastalarımız ümitsiz şekilde dolaşıp, hayat kalitesi ciddi şekilde bozulmuş olarak hayatlarını devam ettirebilmektedirler. Biz, 30-40 yıl bu hastalığı çekmiş olan hastaların ilk tuvalete gidip rahatladığında hastalıkla geçirilmiş yıllar için hayıflandığını görmekteyiz. Keşke daha önce gelseydim, daha önce bu işten kurtulsaydım demektedirler.
Bizim kliniğimizde hasta sirkülasyonu bu hastaların birbirlerine referanslarıyla olmaktadır. Maalesef hekim camiamız tedavilerin bu şeklinden çokta haberdar değildirler. Hekim olan hastalarımız da bu hastalıktan sokaktaki vatandaş gibi düşünerek korkmaktadırlar. Onları aydınlatıp konu hakkında bilgi verdikten sonra rahatlayıp tedavi olmakta ve bu tedavi yöntemlerini gönül rahatlığıyla hastalarına iletmektedirler.
OP.DR.TANER BAYRAMOĞLU
GENEL CERRAHİ UZMANI